YÜKLENİYOR...

Mevlana dan Sözler

Şehvet ve hiddete mağlup olanlar, şehvetlerini, hiddetlerini yenmeyi, kâmil insandan gelen o ilahi esintiden elde ettiler. Manen ölü olanlar da, kımıldamayı, dirilip kalkmayı ondan gelen feyizle kazandılar. (Hz.Mevlana (S.A))

Kâmil insanın anlayışı, ne gamdandır, ne de neşeden; o ağlama, o gözyaşı dökme, bizim bildiğimiz ağlayış değildir. O bambaşka bir ağlayıştır. O ağlayışın güzelliğini, ancak ruh bilebilir; o ağlayışa binlerce gülüş kurban olsun.
Onun ağlayışı da, gülüşü de öteki âlemin tesiri i-ledir. Çünkü o aklın kuruntularından, vehimlerinden beridir, kurtulmuştur.
Onun gözünün yaşı bile, onun gözü gibidir. Görmeyen göz, nasıl olur da gören bir göze benzer?
Onun gördüğüne, elle temas etmek, dokunmak imkânı yoktur. O, aklın kıyaslaması ile anlaşılamayacağı gibi, duygu ile de bilinemez, anlaşılamaz
Onun ağlayışı da, gülüşü de, sözü de kendinden değildir. Bütün bunların hepsi de sadece Hakk'ın ilhamından ve ihsanmdandır. (Hz.Mevlana (S.A))

Allah'ın has kullarını davet ettiği kanaat ziyafetinden uzak kalan kimse, padişah bile olsa, dilenci gibi aç gözlüdür. (Hz.Mevlana (S.A))

Kanaat ve takva dolayısı ile olan darlık, bir takım ağılık kişilerin yoksul oluşlarından ayrıdır.

Cimri; bir zerre, bir tane kadar altın bulsa başını verir. kanaat sahibi fakir ise; altın hazinesi bile olsa, şerefi juğruna bırakıverir. (Hz.Mevlana (S.A))

Kanaate ermekle hiç kimse canından olmadı. Hırs ile de hiç kimse sultan olmadı. (Hz.Mevlana (S.A))

Kazadan korkma, sonunda senin elinden tutacak yine kazadır.
Bu kaza güneş örten bir bulut idi. Arslanla ejderha bile kaza yüzünden fareye döner.
Kaza ve kader zuhur edince, bir tuzağı göremiyorsam, bu yolda bilgisiz olan yalnız ben değilim ki...
Ne mutlu o kimseye ki işin iyi yönünü tutmuş, zorlamayı saldırmayı bırakmış, yalvarma yakarma yoluna düşmüştür.
Eğer kaza, seni gece gibi kaplayacak ve karanlıkta bırakacak olursa, gam yeme, çünkü kaza ve kader, sonunda yine senin elinden tutar, seni aydınlığa çıkarır.
Kaza ve kader, yüz kere canına kastetse, yine sana can verecek, derman edecek odur. Şu kaza, yüz kere yolunu vursa, yine senin çadırını gökyüzünün yücesine kurar.
Kazanın seni korkutmasını, kerem eseri bil... Çünkü bu korkutma, seni emniyet meleğine götürmek içindir. (Hz.Mevlana (S.A))

Fakat kaza gelir çatarsa, bilgi uykuya dalar, ay kararır, güneş tutulur.
Hakk'ın kazasının insanı şaşırtan bu çeşit tertiplerinin zuhuru nadir değildir. Kazayı ve kaderi inkâr edenin inkârını da kazadan ve kaderden bilmelidir.  (Hz.Mevlana (S.A))