"Özgüven" kavramını birçoğumuz duymuşuzdur. Yetişkinlerin veya çocukların davranışlarının altında yatan nedenler arasında özgüven eksikliği'nin olduğunu herhalde biliyoruzdur. Özgüveni ele alırken iki aşama üzerinde durulabilir. Bunlardan ilki her bireyin özgüvenini sağlamak için yapması gerekenler diğeri ise özgüven eksikliğinin temellerinin atıldığı çocukluk çağında anne ve babalar olarak dikkat etmemiz gereken hususlardır.
Özgüven kişinin hayatıyla ilgili aldığı kararları gerçekleştirebilmesi için kişiye cesaret veren bir güçtür. Özgüven bir insanın mutlu ve başarılı bir hayat sürmesi için ihtiyaç duyduğu bir kişilik öğesidir. Tanımlayacak olursak;
Özgüven; kişinin kendine yönelik olumlu yargılarının olması, kendini ve olayları kontrol edebileceği inancı, kendini sevmesi, yeterli olduğunu düşünmesi ve değerinin farkına varması, kendisiyle barışık olması, kendini olduğu gibi kabul etmesi, kendisini tanıması gibi durumlarla ilgili bir kavramdır.
Yani Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini hissetme gibi kavramlarla tanımlanabilir.
Öz güveni yetersiz kişiler kendilerine güvenmedikleri için sorumluluk almaktan çekinirler, yapamayacaklarını düşündükleri için kendilerine verilen görevlerden çeşitli bahanelerle kaçmaya çalışırlar. Bunu yapamasalar bile geçen süreci çok kaygılı ve gergin yaşarlar. Özgüveni yüksek olan bir bireyse kendi yeteneklerine güvenir. Hayatını kendi istekleri doğrultusunda kontrol edebileceğine ve gerçekçi hedefler belirleyebildiği müddetçe bu hedeflere ulaşabilmenin mümkün olduğuna inanır.
Sağlıklı özgüven geliştirebilmiş bir birey ile özgüveni düşük bir bireyin yaşamış oldukları çocukluk deneyimleri arasında farklar gözlenmiştir. Şimdi bu farklara bir bakalım;
Başarılarından dolayı takdir edilmiş Olumsuz eleştirilere maruz kalmış
İletişim kurulmuş ve aktif bir şekilde dinlenilmiş, sorunlarıyla ilgilenilmiş Azarlanmış, dayak yemiş
Saygı görmüş, kişiliğine değer verilmiş Aşağılanmış, horlanmış, küçük görülmüş
Yapabilecekleri doğrultusunda beklentiler güdülmüş Her zaman mükemmel olması beklenilmiş
Katıldığı spor faaliyetlerinde ya da okulda başarılı olmuş Spor faaliyetlerinde ya da okulda başarısız olmuş
Güvenilir arkadaşlara sahip olmuş Arkadaş çevresi tarafından alay edilmiş
YAZAR
YORUMLAR