Bir zamanlar Afrika’daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı.
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bu
Küçük oğlu annesine geldi ve ona kağıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne kuruladıktan sonra kağıdı okumaya başladı; Çimleri biçtiğim için 5 dolar Odamı temizlediğim için 1 dolar Alışver
Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Amerika’da MBA okumaya giden Nevzat Aydın, burada aklına gelen bir iş fikrini uygulamak üzere eğitimi yarıda bırakarak Türkiye’ye dönmüş. Sonrası mı? 24
Yıldızını parlak tut. Kimler geldi, kimler geçti, ‘başarı starı’ değişmedi!Ses Dergisi’nin düzenlediği kapak yıldızı yarışmasına birinci oldu. Elliye yakın film çekse de sinemada istediği etkiyi yapam
David Beckham;Ambalajın yIldızlı olsun! Ye kişisel markam ye! Sadece futbol dünyasının değil, magazin dünyasının da en parlak yıldızlarından biri. 2 Mayıs 1975’te Londra’da dünyaya geldi. Babası
Zor koşullar altında büyüdü. Babası ambar işçisiydi. Kendisi en az 12 yaşındayken babası vefât etti. Zavallı annesi dört çocuğuna bakabilmek için bir fabrikada temizlikçi olarak çalıştı. 1908´de
Önemli Olan Bugün Ne Olduğumuz Değil, Yarın Neye Başlayacağımızdır…Aşağıdaki hikaye yazarın kendi ağzından sunulmaktadır. Yaşanmış bir olaydır… Bu son değil. Sonun başlangıcı hiç değil. Ol
Cumhur Atış, 11 yaşında babasını kaybetti, simitçiliğe başladı. Liseyi ve üniversiteyi bin bir zorlukla bitirdi, öğretmen oldu. Özel okullarda çalıştı. Bir grup arkadaşıyla dershane işine girdi. Bugün